Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı
Mehmet İşler İzmir turizminin nitelikli yatak kapasitesinin yetersiz olduğuna, buna
rağmen bazı tesislerin atıl durumda beklediğine dikkat çekti. Bu tesislerden biri
olan ve 4 yıla yakın bir süredir işletilmeyen Hilton İzmir Oteli'nin mevcut halinin
kendilerini üzdüğünü belirten İşler, tesisin yeniden turizme kazandırılması için
ortaklara ve yetkililere çağrıda bulundu.
İZMİRİN EN YÜKSEK BİNASI BEŞ YILDIZLI İKİNCİ OTELİYDİ
Beş yıldızlı Hilton İzmir Oteli, 1992 yılı Temmuz Ay'ında hizmete
girdi. 16 Ekim 2020 tarihine kadar merkezi Amerika Birleşik Devletlerinin Virginia
eyaletinde bulunan Uluslar arası Hilton Oteller zincirinin bir parçası olarak hizmet
verdi. Binanın sahibi Ata Holding ve yüzde 23.84 lük payıyla İzmir Büyükşehir belediyesinin
ortaklığındaki İzmir Enternasyonal Otelcilik A.Ş.'dir. 33 katlı ve 142 m yüksekliğinde
olan Hilton İzmir'in toplam inşaat alanı 96.000 m2'dir. İnşa edildiğinde İzmir'in
ilk, Türkiye'nin en yüksek ikinci gökdeleni ikinci beş yıldızlı oteli unvanını aldı.
9'u süit olmak üzere 381 odası bulunan otelde on toplantı odası, bir balo salonu,
bir alışveriş merkezi ve 850 araç kapasiteli kapalı otopark vardır. Otel Kasım 2020'de
3 ay süreyle Sisam merkezli Ege depreminden, 10 Mart 2023 tarihinden itibaren de
3 ay süreyle (6 Şubat 2023) Kahramanmaraş depreminden etkilenen depremzedelere tahsis
edilmişti.
DÖVİZ VERGİ VE İSTİHDAM KAYBI
Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan yardımcısı ve
ETİK Başkanı Mehmet İşler, Hilton İzmir Otelinin faal döneminde, kente gelen yabancı
turistlerin önemli bölümünü konuk ettiğini, bölge ve ülke turizmine döviz, devlete
vergi geliri, çalışanlarına ve destek sektörlere istihdam sağladığını hatırlattı.
Mehmet İşler; “Hilton İzmir kısa süreli bir çalışma, mevcut özellikleri ve 800'e
yakın yatak kapasitesiyle 12 ay boyunca turizme hizmet verebilir durumdadır. Bu
İzmir için büyük bir artı olacaktır. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Ata Holding
bu konuya acilen bir çözüm üretmelidir. Bu, büyük maliyetlerden ziyade kararlılık
ve karar bekleyen bir konudur. İzmir'in gözbebeği olan bu turistik konaklama tesisinin
4 yıldır atıl durumda olması hepimiz için büyük üzüntü kaynağıdır. Çünkü, bu tesis
adıyla bir dünya markasıdır. Yerli yabancı müşteri sorunu yoktur. Dünyanın zorlu
ekonomik koşullar yaşadığı bu dönemde oluşan döviz girdisi zararı, vergi kaybı,
istihdam kaybı, bu durumda kaldıkça her gün artan yenileme maliyeti ülkemiz için
önemli rakamlar ifade etmektedir. Bu tesis çalışanıyla, taksicisiyle, esnafıyla
kentin ve ülkenin ekonomisine günlük en az bin kişilik katma değer yaratma kapasitesine
sahiptir. Çalışmadığı her gün en az bin kişinin ekmeğinden olması demektir. Herkesin
gözü önünde, kentin göbeğinde bomboş bir bina. Hem sahipleri hem İzmirliler, hem
ülkemiz için aktif hale getirilmelidir. Heba edilmemesi gereken milli servettir.
Biz dünyadaki rakiplerimizle adeta boğuşarak ülke ve bölge turizmini daha üst noktalara
taşımaya çalışıyoruz. Hizmet ve tesis kalitemizle dünya turizminde saygın bir yer
edinmek istiyoruz. Ama bu tesis gözümüzün önünde çürüyor. ETİK ve sektör bileşenleri
olarak, ortaklarını ve yetkilileri, Hilton İzmir Oteli için gereğini yapmaya ve
yeniden turizme kazandırmaya davet ediyoruz. “dedi.