İç turizm, TL'nin değer kaybetmesi ve enflasyon nedeniyle
oldukça düşerken, dış turizmde ise olumlu gelişmeler yaşandı ancak yine de dış
turizm için siyaset belirleyici olacak. 1 ETİK Başkanı Mehmet İşler hem iç
pazar hem de dış pazar hakkında değerlendirmelerde bulunurken ÇEŞTOB Başkanı
Yakup Demir de iç turizmde yaşanan tabloyu özetledi
DÖVİZ ETKİLİ OLUR
TURİZM cenneti ülkeler arasında gösterilen Türkiye'de yaz
sezonu başlamasına rağmen turizmde durağanlık yaşanıyor. Ege Turistik
İşletmeciler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler, ülkede
enflasyonun yüksekliği ve alım gücünün düşüklüğü nedeniyle iç turizmde
taleplerde düşüş yaşandığını dış turizmde ise dövizin ve dış politikanın
seyrinin etkili olacağını kaydetti.
'FERYADIMIZ VAR'
ÇEŞME'de ciddi bir rezervasyon eksikliği yaşandığını
kaydeden Çeşme Turistik Otelciler Birliği Başkam Demir de iç turizmde ciddi bir
talep düşüşü olduğunu belirtti. "Her sektör gibi bizim de feryatlarımız
var" diyen Demir, "Devlete bu dönemde en büyük girdi turizmden
geliyor, bu sektörü ayakta tutmak için koruma altına almalı, binlerinin
'Derdiniz nedir?' diye sorması lazım" sözleriyle sitem etti.
DIŞ TURİZMİN GÖBEĞİ DÖVİZE VE SİYASETE BAĞLI
ETİK Başkanı Mehmet İşler, iç pazarın sıkıntılı bir süreç
yaşadığını, Türkiye'de enflasyon ve alım gücünün düşmesinden dolayı iç turizmde
talep düşüldüğü yaşanırken dış turizmde ise siyaset ve dövizin seyrinin etkili
olmasının beklendiğini kaydetti
Türkiye'de dövizin nasıl seyredeceği, Avrupa ile olan
ilişkilerimizin nereye doğru evirileceği, bu ilişkiler yumağının sahaya nasıl
yansıyacağı, atanacak bakanların görevlerini ifa etme konusundaki kabiliyetleri
turizmin nereye doğru evirileceğini gösterecek.
Dünyada turizm cenneti olan ülkeler arasında gösterilen
Türkiye'de yaz sezonu başlamasına rağmen turizmde durağanlık yaşanıyor. Ülkede
enflasyonun yüksekliği ve alım gücünün düşüklüğü nedeniyle iç turizmde
taleplerde düşüş meydana gelirken dış turizmde ise dövizin ve dış politikanın
seyrinin etkili olması bekleniyor. Ege Turistik İşletmeciler ve Konaklamalar
Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler turizm sektörüne ilişkin hem iç pazar hem
de dış pazar hakkında değerlendirmelerde bulunurken Çeşme Turistik Otelciler
Birliği (ÇEŞTOB) Başkanı Yakup Demir de iç turizmde yaşanan tabloyu özetledi.
'İÇ PAZAR SIKINTILI'
İç pazarın sıkıntılı bir süreç yaşadığını söyleyen ETİK
Başkanı Mehmet İşler, "Ülkemizde yaşadığımız deprem, Türkiye'deki
ekonominin enflasyonist bir ortamda yürüyor olması, dövizin baskılanıyor olması
ve bunun karşılığında TL maliyetlerinin yükseliyor olması, iç pazardaki
tüketicinin alım gücünün düşmüş olması, bizim iç pazardaki beklentimizi aşağıya
çekti. İç pazarın getirdiği maliyet ile dış pazarda dövizin artmamasının
getirdiği aradaki makas daralmaya başladı. Bu da turizmciyi finansal anlamda
riskli bir pozisyona attı. Bunu aşabilmenin yöntemi bankalardan kredi almaktı
ancak bankaların hiçbiri kredi vermiyor. Sektör bu nedenle sezona bir finans
dar boğazıyla başladı. Bunun üstüne bir de seçimler işin tuzu biberi oldu. Seçimler’de
2 aşamalı olunca süre uzadı, bu nedenle alınacak kararlar ertelendi, insanlar
'Bekle ve gör' politikasıyla hareket ettiler. Bu da sektörün erken rezervasyon
alamamasına ve insanların önünü göremediği için ileriye dönük plan yapma
avantajlarının ortadan kalkmasına sebep oldu. Bu da şu an iç pazar için
turizmcinin beklentilerini aşağıya çekmiş oldu. Alım gücü zaten düşük...
İnsanların şu an birinci öncelikleri; barınma, beslenme ve ihtiyaçlarını
karşılayabilme... Bu konuda da ilk ödün verilen turizm ve eğlence sektörü
oluyor. Bundan dolayı da iç pazarda ciddi bir düşüş ve yavaşlama var"
açıklamalarında bulundu.
'POZİTİF GELİŞMELER'
Dış pazar açısından yaşanan pozitif gelişmelere değinen
Başkan işler, "Dış pazar seçimleri bekledi. Seçimlere kadar hızlı bir
rezervasyon akışı vardı ama seçimler yaklaşırken rezervasyonlarda ciddi bir
durağanlık yaşadık. Fakat seçimlerden sonra birçok devlet başkanının
Cumhurbaşkanlığı mazbata seremonisine katılıyor olması, tebrik mesajları
vermesi, özellikle Avrupa Birliği'nden gelecek turistler konusunda önümüzü
açtı. Bu pozitif bir gelişme oldu. Özellikle Rusya, seçimlerin ne olacağım
beklediği için rezervasyonlarda bir yavaşlama vardı, şu an Cumhurbaşkanının
göreve devam etmesi Rusya rezervasyonlarım pozitif yönde etkiledi. Bir başka
pozitif gelişme ise maalesef Türk Lirası'nın döviz karşısında değer kaybına
uğraması oldu. Turizm açısından baktığımızda; Avrupalı'nın parasının
değerlenmesi, yabancı sermaye için Türkiye'nin cazip hale gelmesine sebebiyet
verdi. Bunların yanı sıra Türkiye, hizmet açısından yüksek performansa sahip
olması ve tesislerinin genç-bakımlı olmasından dolayı avantajlı…” ifadelerini
kullandı.
'SİYASET BELİRLEYİCİ'
Dış pazara ilişkin dezavantajlardan da söz eden ETİK Başkanı
İşler, turizm hedefinin başarılabilmesinde siyasetin de belirleyici bir rol
oynayacağına dikkat çekti. İşler, şunları söyledi: "Türkiye'deki mevcut
iktidarın, Avrupa ve Amerika ile siyasal ilişkilerindeki duruşundan dolayı bize
karşı bir blok var. Bu blokun en basit ve açık göstergesi ise yurt dışına
gitmek isteyen vatandaşlarımızın vize almak konusunda karşılaştığı
zorluklardır. Avrupa Birliği ile dış ilişkilerimizin çok sağlıklı gitmediği
vizede karşımıza çıkıyor. Yerli turist yurt dışına giderken, yabancı turist bu
ülkeye gelirken bu siyasal çatışmanın getirdiği zorluğu yaşıyor. Bu üstü kapalı
siyasi çatışmanın getirdiği negativizmi turizmci sahada maalesef görüyor. Bu
belki risk oluşturabilir. Tüm bunları topladığımızda sektörün hedefi yıl sonu
itibarıyla 60 milyon turist... Takribi olarak 52-54 milyar lira arası girdi
bekliyor. Bunu başarabilme gücüne de sahibiz ancak; Türkiye'de dövizin nasıl
seyredeceği, Avrupa ile olan ilişkilerimizin nereye doğru evirileceği, bu
ilişkiler yumağının sahaya nasıl yansıyacağı, atanacak bakanların görevlerini
ifa etme konusundaki kabiliyetleri, tüm bunlar süreç içerisinde turizmin nereye
doğru evirileceğini gösterecek."
'FERYADIMIZ VAR'
Ege'nin gözde tatil beldelerinden Çeşme'nin bile ciddi bir
rezervasyon eksikliği yaşadığım kaydeden ÇEŞTOB Başkam Yakup Demir de iç
turizmde ciddi bir talep düşüşü olduğunu belirterek, "Seçimden sonra bir
hareketlilik başladı ancak önceki sezonlara göre kötü günler yaşıyoruz. Yerli
rezervasyonlarda ciddi bir hareket yok, daha çok Avrupa kapsamlı rezervasyonlar
alıyoruz. Yani iç turizmde talep oldukça düşük... Öngörülebilir bir sezon
göremiyoruz ancak şu var; Çeşme, en kötü zamanlarda bile belirli bir doluluğa
ulaştı, iç turizmden ve Avrupa'dan destek alıyor, Avrupa'daki Türkler de ilgi
gösteriyor. Bunların hepsini düşündüğümüzde turizmde pat diye bir düşüş
görmeyiz ama otelcilerimizin morali çok iyi de diyemeyiz. Hepsinde ciddi bir
rezervasyon eksikliği var. Şu an fiyatlarda yüzde 40'a yakın indirimler devam
ediyor, 30 Nisan'da bitmesi gereken indirimler büyük ihtimalle 15 Haziran'a
devam edecek. Geçmiş yıllarda erken rezervasyon indirimleri bu kadar
uzamamıştı. Dolayısıyla 'pahalı' imajı veren Çeşme'nin fiyatları bir hayli
düşük... Fiyatlar enflasyon oranında değişti ama geçen sezonun altında fiyat
kullanan oteller var. Yani hem fiyat hem rezervasyon açısından iyi noktada
değiliz. Çeşme'de bir çorbanın fiyatı 200 liraya dayanmış. O yüzden, otellerin
fiyatları sokaklara göre çok ucuz diyebiliriz. Devlete bu dönemde en büyük
girdi turizmden geliyor, bu sektörü ayakta tutabilmesi için sektörü koruma
altına alması lazım, binlerinin gelip 'Derdiniz nedir?' diye bize sorması
lazım. Her sektör gibi bizim de feryatlarımız var" diye konuştu.