Sorunlarımızı torunlarımıza bırakmayalım
Turizmin olmazsa olması yeşil,
mavi ve tesislerdir. Sektör temsilcileri, yangınlar nedeniyle bozulan üçlü
dengenin yeniden kurulması için seferberlik çağrısı yaptı.
Yeşil alanların kaybedilmesi
sorunun torunlara miras bırakılmaması gerektiğini söyleyen ETİK Başkanı İşler,
“Yeşilin korunmasından yanayız” dedi.
Günlerdir devam eden orman
yangınları herkesin yüreklerini dağladığı gibi ülke turizmi ve ekonomisini de
olumsuz yönde etkiliyor. ETİK Başkanı Mehmet İşler, yanan bölgedeki turizmin
mavi, yeşil ve tesisler olmak üzere üç önemli unsuru var. Yeşili kaybettik.
Mavi deniz ve tesislerin avantajına sahibiz. Yeşili geriye kazanmamız
lazım" dedi.
Bodrum Profesyonel Otel
Yöneticileri Derneği (BOYD) Başkanı Serdar Karcılıoğlu ise "Küçük bir
esintiden dahi etkilenen turizmimiz artık yoğun bakımdan ölüme terk edildi.
Sektörün hemen hemen hepsi borç yükü altında. Devletin bu konuda, tüm paydaşlarını toplayarak, yıllarını
bu sektöre adamış turizm profesyonellerinden oluşacak bir kurulla hastalık
masaya yatırılmalı, tedavi için gerekli her türlü maddi ve manevi tüm katkıları
seferber etmelidir" dedi.
Günlerdir süren yangınların Türkiye
turizmi ve ekonomisine etkisini değerlendiren Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar
Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler, 'Yeşil bitki örtüsü ve canların yanmasına yüreğimiz
burkuluyor. Orada yükselen alevler bizim de yüreğimizi yakıyor. Keşke bize gelen
turistin hepsi o bölgeye gitseydi de oradaki bir dal parçası yanmasaydı. Ülke olarak
böylesine ağır bir bedeli ödüyor olmasaydık. Komşumuzda cenaze var. üzüntüsü üzüntümüz,
acısı acımızdır' dedi.
Yanan ormanların ülke turizmi ve ekonomisi
açısından stratejik bir öneme sahip olduğunu dile getirin İşler, 'Bölgedeki turizmimizin
üç önemli unsuru var. Mavi deniz, Yeşil orman ve turistik tesislerimiz. Yeşili kaybettik.
Mavi deniz ve tesislerin avantajına sahibiz. Yeşili geriye kazanmamız lazım. Yanan
yerlerin hiçbir şekilde her hangi bir amaçla sosyal tesis olsun, rezidans olsun,
otel olsun, konaklama yeri olsun, günü birlik yer olsun hiçbir şekilde inşaata açılmamasını
bu yeşilin olduğu gibi korunmasından yanayız. Bu alan bir hazine, turizmin ve ülkenin
ham maddesi. 90 bin tane arı kovanı telef oldu. Bu endemik bitki örtüsü bu canlı
yaşam alanının tekrar eski günlerine gelmesini istiyoruz. Bunun en büyük takipçisi
biz turizmciler olacağız. Buralarda bir yapılaşmanın imar aşımının olmaması, doğanın
tekrar bu güzelliklerine sahip olabilmesi için devletimizin koyacağı her türlü yeşillendirme
çalışmasına yardımcı olacağımızı söylüyoruz. Yasa gereği bir yardım parası toplayamıyoruz.
Yapabileceğimiz devletin açıklayacağı hesaplara her bir ağaç bedeli kadar turizm
sektörü olarak büyük bir destek vermek, desteklerimizin bu bölgelerden yeniden yeşerdiğini
görmek için de takipçisi olacağız. Bir orman 10 ila 100 yıl arasında olabiliyor.
Böyle bir doğa en erken 10 yılda kendine gelebiliyor gibi düşünüyoruz iyi niyetle.
Ama mevcut haline 100 yılda gelebilir. Biz bunu göremeyiz ama çocuklarımızın ve
torunlarımızın görmesi içinde turizm sektörü olarak yeşil seferberliği ilan etmek
istiyoruz. Turizm ve Orman Bakanlarımızla istişareler halindeyiz. Hem ülkemizin
zenginliği hem gelecek kuşaklarımız için hem de Türk turizmi için bizim bundan başka
yapacak hiçbir yolumuz yok. Biz buraları bir an önce yeşillendirmeliyiz' şeklinde
konuştu.
Kırmızı liste tepkisi
İngiltere'nin Türkiye'yi kırmızı listede
tutmasının yanlışlıklarına da dikkat çeken Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar
Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler, 'Yine İngiltere, Türkiye'yi kırmızı listede
tuttu. Her halde bunun bir sebebi Türkiye'deki aşılama oranı. Ya istedikleri aşılama
oranında değil Türkiye ya da çıkan yangınlar etkiledi. Bir görüşe göre İngiltere
kasıtlı olarak sınırlarını Türkiye'ye açmadı. 100 bin kişide kaç vaka görüldüğüne
dair rakamlara baktığımızda İngiltere'de 271, Yunanistan'da 176, Fransa'da 288,
İspanya'da 328, Türkiye'de 188. Türkiye, Yunanistan ile birlikte yüz binde en düşük
vaka sayısına sahip. Diğer ülkelerin hepsine sınırlarını açmış durumda. İngiltere
içlerinden bir tek Türkiye'ye açmıyor. Eğer bilimsel rakamlar söz konusu ise en
düşük rakam olan Yunanistan ve Türkiye'yi görüp Türkiye'yi açmaları gerekir. Eğer
bilimsel rakamları baz almıyorlarsa, aşılama oranına bakıyorlarsa şu anda aşılama
oranında da Avrupa'daki bir çok ülkeye göre daha iyiyiz. Peki geriye ne kaldı? Sabotajla
ilgili yangınlar ve yangınların sonuçları kaldı. Ben bu konuda ya Türkiye'ye karşı
bir politikalarının olduğunu ya da yangınlardaki sabotajla alakalı olduğunu düşünüyorum.
Bize yılda 2.5 milyona yakın turistin gelmemesi 2021 yılı için 2 milyar dolarlık
bir girdiden Türk ekonomisinin açıkta kalması demektir. Buradan yola çıkarak bu
yangınlar bu ve buna benzer kararlar çıkartarak ileride Türk ekonomisini ve turizmine
yara verecek gibi gözüküyor. Biz buna rağmen
2022 yılına umutla baklaya devam ediyoruz' dedi.
'Rezervasyonlarının yüzde 80'i
iptal edildi'
TÜRSAB Marmaris Bölge Temsil Kurulu
Başkanı Suat Esin, 'Sürekli sahadayız. Biraz Ukrayna biraz Rus turist var. Bu ortamda
ne turizm hareketi olabilir ki? Otel müdürleriyle görüştüğüm kadarıyla gelecek turist
rezervasyonlarının yüzde 80'i iptal etmiş. Sektör olarak tek talebimiz burada yangının
en kısa zamanda söndürülmesi. Biz turizm değil memleket yok olmasın, doğadaki ağaçlar,
doğadaki canlılar, havanlar yok olmasın diye düşünüyor ve onların derdindeyiz. Sürekli
sahadayız biz. Önlem ve müdahale yok. Basında şöyle müdahale böyle müdahale. İki
tane helikopter geliyor iki tur dönüyor. Nereye kayboluyor bunlar ben anlamadım.
Sağır sultan duyuracak şekilde şu şu noktalar korunsun. Yangın o taraflara sıçramasın
dedik. Biz bunları söylememiş gibi o taraflar yandı, yangın denize indi. Yanacak
yer kalmadıkça yangın sönüyor. Burada çaresizlik içerisinde herkes. İsteğimiz yangının
sönmesi. Neredeyse her yer yandı yanacak yer kalmadı. Marmaris çok kötü durumda
neden müdahale edilemiyor anlayabilmiş durumda değiliz. Diğer taraflarda da durum
aynıymış. Çok az bölümde kontrol altına alınabilmiş. Orman denize kadar yanıyor.
Yanacak yeri kalmıyor. Biz günlerdir uçak bekliyoruz. Birkaç helikopter geliyor.
Azıcık suyu yangının üzerine atıyor. Su daha yangına ulaşmadan buhar olup gidiyor.
Turizimciler olarak isteğimiz son kalan yeşilliklerin korunması. Bu anlayışla da
bir yerler kurtarılamayacak durum bunu gösteriyor. Bir yerin doğası için, yeşili
için oksijeni için oraya gidiliyor ise bu yok olduğunda da gidilmez. Akşam olmasın
diye dua ediyoruz. Havadan müdahale akşam olmuyor. Ama gündüz saatlerinde de yeterli
müdahale yapılmıyor' şeklinde konuştu.
'Tek umudumuz yangının
sönmesi'
Güney Ege Turistik Otel ve İşletmeciler
Birliği (GETOB) Başkanı Bülent Bülbüloğlu, bölgede devam eden yangınlar nedeniyle
büyük sıkıntı içinde olduklarını söyledi. Bülbüloğlu, 'Sıkıntımız devam ediyor.
Yangınları söndürmüş durumda değiliz. Daha fazla uçağa daha fazla helikoptere ihtiyacımız
var. Birçok alanda sıkıntı var. Turizm açısından Marmaris'in içinde bir tehlike
yok. Ama rezervasyonlarımız düştü. İç pazardan ileriye dönük rezervasyon gelmiyor.
İleriye dönük rezervasyonlarda iptaller var. Otellerimizdeki yerli turistin yüzde
10'u çıkışlarını yaptılar. Erken çıkış yaptılar. Tek umudumuz yangının sönmesi.
Bunun için dua ediyoruz. Şu an binden fazla kolluk kuvvetini otellerimizde yatırıyoruz.
Türkiye'nin her tarafından belediyeler, DSİ ve diğer kurumlardan gelenleri otellerimizde
ağırlıyoruz' dedi.
'Pandemiden sonra ikinci büyük
darbe'
Rezervasyonlarda yaşanan iptallere
ilişkin Bodrum Profesyonel Otel Yöneticileri (BOYD) Derneği Başkanı Serdar Karcılıoğlu
şu değerlendirmede bulundu: 'Yurdumuzun dört bir yanında seri olarak başlayan ve
zamanında müdahale edilemediği için bir felakete dönüşen yangınlar sektörümüze pandemiden
sonra ikinci ve önemli bir darbe daha vurmuştur. Başta Bodrum olmak üzere yangının
oteller bölgesine kadar indiği yerlerde rezervasyonların iptal edildiğini görüyoruz'
dedi.
Turizm alanlarının yangından olumsuz
etkilendiğine dikkat çeken Karcıoğlu,'Ülkemizde turizme ayrılmış bölgelerin içerisinde
toplamına karşı çok büyük büyük bir turizm yerleşkesinin yangın nedeniyle etkilendiğini
düşünmüyorum. Yüzde 80-90 eksi geçen bir turizm sezonunda doğal olarak bir düşüş
yaşanması normaldir. Zaten Ağustos 20'sinden sonra da doğal olarak düşüş beklentilerimiz
içerisinde. Başta pandemi sonrasında da yangınlar zaten küçük bir esintiden dahi
etkilenen turizmimiz artık yoğun bakımdan ölüme terk edildi, etki budur. Bu etki
kolay kolay toparlanamaz sektörün hemen tamamı borç yükü altında, önümüzdeki günlerde
bunun yansımalarını göreceğiz. Devletin bu konuda çok ciddi davranması gerekiyor,
içerisinde tüm turizm profesyonellerinin olduğu bir kurul tarafından hastalık masaya
yatırılmalı ve tedavi için gerekli her türlü maddi ve manevi katkılar seferber edilmelidir'
şeklinde konuştu.
'Üzerimize düşeni yapmaya
hazırız'
Ülke genelindeki orman yangınlarını
yakından takip ettiklerini belirten Ege Orman Vakfı Genel Müdürü Perihan Öztürk,
'Ege Orman Vakfı olarak, süreci takip ediyoruz ve sonrası için de neler yapabileceğimiz
noktasında çalışmalarımıza şimdiden başladık. Sivil toplum kuruluşları ve özellikle
de vakıflar, bütün çalışmalarını tüzüklerine göre kuruluş amaçları doğrultusunda
gerçekleştirir. Şu anda gönüllülerimizden özellikle ağaçlandırma çalışmalarına destek
olmak amacıyla bağış talebi geliyor. Daha önceki yangın felaketlerinde olduğu gibi
şimdi de yangın sonrasında başlayacak olan ağaçlandırma döneminde elimizden gelen
desteği vermeye hazırız.
BURS DESTEĞİ
Yine yangın bölgesinde kırsal kalkınmaya
destek olmak için bazı projeler üzerinde çalışıyoruz. Bugüne kadar orman yangınlarında
yitirdiğimiz şehitlerimizin çocuklarına burs desteğinde bulunuyorduk. Yine aynı
çalışmayı devam ettirecek ve bu yangında da hayatlarını kaybeden şehitlerimizin
çocuklarının eğitimine destek olacağız.
Kuruluşumuzdan bu yana yeni ormanlar
oluşturmak kadar var olanı korumak adına ana okullarından üniversiteye kadar okullarda
ve toplumun her kesiminde ormanların korunması ve orman yangınlarının önlenmesi
noktasında verdiğimiz eğitimlerimize devam ederek; daha geniş kitlelere ulaştırmak
için daha çok çaba göstereceğiz' şeklinde konuştu.