X
Kullanıcı Girişi
Giriş yapmak için lütfen aşağıdaki formu kullanınız.
MENÜ

TAPULU TATİL HAPİSHANESİ

ETİK Başkanı Mehmet İşler, ‘Az parayla ömür boyu tatil’ diye imzaladığınız sözleşme sizi borç hapishanesine tutsak edebilir uyarısı yaptı, mevzuatın değişmesi gerektiğinin altını çizdi

Sosyal medya üzerinden katıldığınız basit bir anket, dinlediğiniz radyodan ulaştığınız bir numara ya da bir anda gelen bir telefonla başlayan ve özellikle termal otel tanıtımının ardından gelen tapulu tatil teklifi birçok insanın hayatını alt üst ediyor. İnternet üzerinden de şikayetler her geçen gün artarken yasal boşluklardan faydalanan firmalar iyi niyetli vatandaşları ağına düşürmeye devam ediyor.

Sizi belli bir noktadan alan otel yetkilileri, ardından tanıtım için kolları sıvıyor ve üstüne bir de üyelik sistemine katılıp tapu sözleşmesi imzalasanız da imzalamasanız da 2 gece 3 gün ya da 3 gece 4 gün tatil hediyesiyle önce göz boyuyor. Dezavantajlarını hiç ama hiç bilmediğiniz bir tapulu tatil sisteminin sadece avantajlarını dinleyerek hemen orada bir karar vermeniz ve indirimli fiyatlardan yararlanmanız neredeyse dikte edilerek sözleşmeler imzalanıyor, sonrası ucu bucağı olmayan bilinmezler üçgeninde maddi manevi kayıplara neden oluyor.

‘MEVZUAT DÜZELTİLMELİ’

Yaz sezonu öncesi devremülk tatil hakkında bilgi veren ve uyarılarda bulunan Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler, bu şekilde iyi niyetli insanların kandırıldığını ve sistemin yasal olmayan birçok konuyu içinde barındırdığını söyledi.

Otelcilik ve devremülkün birbirinden farklı olduğunu belirten ETİK Başkanı Mehmet İşler, “Turizme imarlı arsalar var. Devlet turizmi teşvik etmek için ‘Buraya tesis yaparsan seni denize inşaat için biraz daha yaklaştırırım ve çıkacağın kat kadar inşaat alanını büyütürüm’ diyor. Devlet, ‘Buraya otel yapacağın için istihdam yaratacaksın, ülkeye de döviz getireceksiniz diye sana bu teşvikte bulunuyorum’ diyor. Bunu duyan uyanık müteahhitler ya da kişiler, yaptıktan sonra 400 oda, havuz, restoran yapıyor. Sonra bunun 300 tanesini tutuyor, devremülk diye satmaya çalışıyor. Buradan gelen hazır parayla da daha projedeyken ya da proje bittiğinde yaptığı yatırımın bir kısmını nakite çeviriyor. Ve vatandaşa da oranın tapusunu değil aslında süresini satıyor. Bu arada da temizlik, havuza girmek, yemek yemek, tadilat gibi kalemlerle ayrı ücretler talep ediyor. Diğer 100 oda da 300 odayı otel adı altında peçeleyen bir görüntüyle kamufle ediyor. Bu durumda bunlar aslında otelcilik ve turizm adı altında devremülkçülük yapıyor. Devremülkçülükte de önemli olan müşteri bulmak ve yaz kış zamanı satmaktır. Otelcilik ise her hizmetini kendi içinde tutan bir sistemdir. Bunların birbirinden doğru şekilde ayrışabilmesi için mevzuatın kesinlikle düzeltilmesi gerekiyor” dedi.

‘GERİ DÖNÜŞÜ OLMUYOR’

Mevcut yönetmelikteki boşluklardan fayda sağlayan kişilerin önüne geçebilmek için yanlışların bir an önce düzeltilmesi gerektiğini belirten Başkan İşler, “İnsanlar daha fazla daire yapsınlar diye turizm imarlı yerlere bu modellemeyi yapmamaları lazım ve bu modelleme maalesef ki turizmin ham maddesi olan güzel doğal yerleri inşaat sektörünün rantına kurban etmek demek. İkincisi bu insanlar ‘Gelin bakın görün ama şimdi alırsanız bu fiyatlar geçerli’ diyor, ‘Sen şimdi al istersen ben senin yerine kiralarım’ diyor. Bu yaklaşımın otelcilikle alakası yok. Bu olay, inşaat sektörünün rantçılıkla turizmin vermiş olduğu fırsatlarını kullanarak kendilerine menfaat sağlamalarıdır. Masum insanları davet edip buraları satıp gelirlerini yalan yanlış bilgilerle verip belki de 1 ay sonra mutlu olmayacakları bir düzene hapsediyorlar. Belki de orayı sevmeyecekler ama sözleşmeyi imzaladıktan sonra geri dönüşü olmuyor” diye konuştu.

KİMLİK BİLDİRİMİ YOK

En önemli konunun kimlik bildirimi olduğunun altını çizen Mehmet İşler, “Orada siz mi kalıyorsunuz, arkadaşınız mı kardeşiniz mi kalıyor bilinmiyor. Dolayısıyla bu tip yerlere sabıka kaydı olan ya da gayri resmi insanlardan da tercih oluyor. Bu da namuslu dürüst insanlarla gayri resmi insanların komşuluk yapmasına neden oluyor. Buralarda Kimlik Bildirim Kanunu’na uyulmadığı için kimlerle tatil yaptığınızı bilmek gibi bir durumda kalınıyor. Özellikle 1 yılı geçen kalışlarda ciddi kavgalar, huzursuzluklar yaşanıyor. Bu yerler gerçek bir faturalama da yapmıyor, böylece devlet vergi kaybına da uğruyor. Bu sözleşmeleri yaptıktan sonra insanlar muhatap da bulamıyorlar ve sözleşmeye gömülen bir takım gizli kelimelerle her şeyi kabul ettikleri için haklarını da arayamaz hale geliyorlar. Bunun bir an önce mevzuata alınması, yönetmeliklerle düzeltilmesi, bu konudaki boşluğun devlet tarafından kapatılması gerekiyor. Bu boşluk kötü niyetli insanların, iyi niyetleri sömürdüğü bir düzen oluşturuyor. Bunu kontrol altına alan bir yapı oluşturulmalı.

KVKK YASASI’NA AYKIRI

Kişi ya da firmaların insanlara farklı kaynaklardan ulaşabiliyor olmalarının da yasa dışı olduğunu söyleyen ETİK Başkanı İşler, KVKK Yasası’na dikkati çekti. İşler, bazı vatandaşlara TC kimlik numarası üzerinden sağlık kurumları ya da oteller kaynak alınarak ulaşılmasının güvensizliği ciddi derecede artırdığına da dikkati çekti. Vatandaşların her birine farklı fiyatlar ve ödeme seçeneklerinin sunulmasının da güvensiz olduğunu belirten İşler, “Tüm bunlara baktığımızda, insanlar her anlamda tutsak ediliyor. Sözleşme imzalatıldıktan sonra ödeme kolaylığı, şahsa özel ödeme planı gibi seçeneklerle insanlardan indirim adı altından geçirilen süre üzerinden daha fazlasını tahsil ederek kendilerine menfaat sağlıyorlar” dedi.



Haber Listesi
E-posta listemize kaydolmak için lütfen e-posta adresinizi kaydediniz.
Bizi Takip Edin!
x
Etik.org.tr 'yi kullanarak çerez kullanımını kabul ediyorsunuz. Detaylı bilgi Çerez Politikamız’da. daha_fazla. Anladım