2021 Sezonu da Elimizden Kayabilir

30 Milyon Turist Hayal

Rusya’nın, Kovid-19 vaka artışları nedeniyle Türkiye’ye uçuş sınırlaması getirmesinin siyasi bir karar olduğunu ve Türk turizmini olumsuz etkileyeceğini belirten ETİK Başkanı Mehmet İşler, sektörün 30 milyon turist hedefinden hızla uzaklaştığını ve 2021 sezonunu kaçırma endişesi yaşadığını söyledi

Rusya'nın. Türkiye'de Kovid-19 vakalarındaki artışı gerekçe göstererek 15 Nisan-1 Haziran tarihleri arasında Türkiye'ye uçuşların sınırlandırıldığını açıklaması ve Rusya'daki tur operatörlerine Türkiye'ye paket tur satmama tavsiyesinde bulunulması, sezona iyi başlamayı hedefleyen Türk turizm sektöründe hayal kırıklığı yarattı. Ege Turistik İşletmeciler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler. Rusya'nın almış olduğu kararın siyasi olduğunu düşündüğünü söyledi.

2021 sezonu kaçabilir

Türkiye’nin iki tane sıcak para girişi olduğuna dikkat çeken işler, “Bunlardan bir tanesi yurt dışındaki fon ve yatırımlar, diğeri ise turizm. 30 milyona yakın bir turist bekliyorduk. Maalesef bu vaka ve ölüm sayılarının artması ve aşılama hızının aynı oranda gitmemesi, beklediğimiz 30 milyon turist konusunda biraz bizi biraz karamsarlığa itti Acaba 2021 sezonunu kaçıracak mıyız? 2020 sezonunu da arayacak mıyız? gibi kaygılara sebebiyet veriyor. Bu da turizm sektörünün diken üstünde olmasına sebebiyet veriyor ve turizm sektörü bir an önce ciddi ve radikal kararlarla, sezon öncesinden önce AB'nin koymuş olduğu yeşil ülke kriterlerine girebilecek şekilde vaka sayısını düşürüp, umarım aşı sayısını da aynı oranda artırarak bu sezonu hiç olmazsa kaybetmemiş oluruz” ifadelerini kullandı.

Siyasi karar verildi

Rusya'nın Türkiye'ye uçuşları 1 Haziran'a kadar sınırlandırmasına gerekçe olarak Kovid-19 vaka sayılarındaki artışı mazeret gösterdiğini dile getiren İşler. "Ama bence bunun arkasında Ukrayna Başbakanı'nın en son Türkiye ziyareti, ziyaret esnasında yapılan görüşmeler ve görüşmenin sonrasında kamuoyuna yaptığımız açıklamaların etkili olduğu kanaatindeyim. Bunu. Kovid-19 bahanesi altında Rusya'nın siyasi birtakım beklentilerine karşı istediğinin olmadığına dair. Demokles'in kılıcı gibi uzaktan sopa göstermeye veya 'Bak kardeşim benim isteklerim olmazsa ben de sizin turizminizi engellerim' gibi bir şey olarak görüyorum. Tabi bunun sebebi ister Kovid-19 olsun, isterse Ukrayna-Rusya gerilimindeki siyasi bir yapımın gibi gözüksün, adı her ne olursa olsun bundan Türk turizminin etkilenmemesi mümkün değil" dedi.

Şu anda Avrupa pazarında. vaka sayısı ve ölüm sayılarının artmasından ve aşılama hızının da yavaş gitmesinden dolayı 1 Hazirana kadar bir toparlanmanın gözükmediğini söyleyen İşler. "Biraz umutlanmıştık mart ayının başında. Ümit ve umut vardı, rezervasyon akışı vardı. Sezon iyi olacak gibi göstergeler vardı ancak havaların iyi olmasıyla vatandaşların tedbirlere uymaması, genel kurul-kongrelerin yapılması, restoran ve kafelerin açılmasıyla da birlikte otomatikman vatandaşta bir rahatlama yaşanmasıyla tam da sezonun başlangıcında maalesef. tekrardan 4. piki yaşıyor olmamız kötü oldu. Bütün kış, süreci çok iyi yönettik, çok büyük fedakârlıklar yaptık. Ama tam turizm sezonuna gelirken, şu anda dünyada vaka sayısında birinci hale gelmemiz, vaka sayısında 55 binlerde olmamız son derece üzücü. Tam bunun üzerine de bir de Ukrayna-Rusya geriliminin gelmesi. AB kriterlerini uygulamaya çalışırken, vaka sayısı aşılamayı çözmek için mücadele edelim derken bir de şimdi Ukrayna ve Rusya pazarı dediğimiz bu iki pazardan biri olan Rusya'nın bu kararı alması, turizm sektörü için tam bir hayal kırıklığı olmuştur. Otellerimizde güvenli otel sertifikamız var. Aslında geldikleri zaman, kaldıkları otellerde bütün hijyen tedbirleri kendi evlerinden, kendi çevrelerinden çok daha iyi alınmış olmasına rağmen maalesef biraz da bunu siyasi bir yaptırım olarak kullandıklarını düşünüyorum. Sonuçla burada kaybeden Türk turizmi ve Türk ekonomisi oluyor. Umanın bir an önce şu vaka sayılarını indiririz aşağıya doğru. Çünkü kabinenin açıklamasında radikal birtakım tedbirler olmazsa, herkesin eli taşın altında olmazsa, ekonomide ve istihdamda daha ağır bedeller ödeyeceğiz gibi gözüküyor" diye konuştu.